“Tecelliyata muntazır zuhurata tabi ol” ifadesi, Arapça kökenli bir deyimdir ve Türkçe’ye “Görünüşe göre tecelliye hazır ol” şeklinde çevrilebilir.
Bu deyim, bir kişinin içsel bir hazırlık veya bekleyişle, dış dünyada gerçekleşecek bir olayın veya olgunun tecellisine açık ve hazır olması gerektiğini ifade eder. Tecelli, genellikle manevi veya ruhani bir anlam taşıyan, gizli veya belirgin bir gerçekliğin açığa çıkması anlamına gelir. Buna karşılık, zuhurat, bir olayın veya olgunun açığa çıkması anlamına gelir.
Bu deyim, genellikle bir kişinin bir hedefe veya amaca ulaşmak için gerekli olan manevi veya ruhani hazırlığa sahip olması gerektiğini ifade etmek için kullanılır. Kişi, iç dünyasında belli bir seviyeye veya bilinç durumuna ulaştığında, dış dünyada gerçekleşecek bir olayın tecellisiyle karşılaşabilir veya fırsatları fark edebilir.
Bu deyim, birçok farklı alanda kullanılabilir. Örneğin, bir sanatçı veya yazar, içsel bir hazırlık veya bekleyişle, yaratıcılık için ilhamın veya yeni fikirlerin tecellisine açık olmalıdır. Benzer şekilde, bir iş insanı, yeni bir iş fırsatının veya projenin tecellisine hazır olmalıdır.
Sonuç olarak, “Tecelliyata muntazır zuhurata tabi ol” ifadesi, bir kişinin içsel bir hazırlık veya bekleyişle, dış dünyada gerçekleşecek bir olayın veya olgunun tecellisine açık ve hazır olması gerektiğini ifade eder. Bu deyim, birçok farklı alanda kullanılabilir ve bir hedefe veya amaca ulaşmak için gerekli olan manevi veya ruhani hazırlığa sahip olmayı vurgular.